Üç Hediye

Çeviri: Saliha Gürbüz

Sen doğduğunda hayat sana üç hediye verdi. Eğer sen hayatında bu üç hediyeyi doğru kullanırsan, hayatında yapmak, yaşamak, ulaşmak, sahip olmak istediğin her şeyi elde edebilirsin.


Bu üç hediyeden birincisi; düşüncelerini kendin seçmen ve kabul etmediğin hiçbir düşünceye kafanda yer vermemen. Sen senin her düşünceni her saniye özgürce seçebilirsin.


Hediye iki; kendinle konuşabilmen, kendinle iletişim. Kendinle kurduğun iletişim hayatında ulaşmak istediklerini sana çeker. Uyanık olduğun her saniye kendinle konuşma halindesin, otomatiğe bağlanmıştır yemek, içmek ve uyumak gibi bu iletişim halini durduramazsın, sadece düşüncelerini kendin belirleyebilirsin. Kendinle iletişiminde seni istediğin yere götürecek konuşmayı kullanmayı seç. Eğer kişi bütün gün içinden ben başarılı değilim başarıyı hak etmiyorum, yapamam der veya suçluluk hissederse  -çünkü çocukluğunda bir yerde suçluluk duygusu içinde yer etmiştir,  bu kişi hayatta hiçbir zaman ilerleyemeyecektir. Çünkü iç konuşmalarımız zamanla düşüncelerimiz olarak yerleşir.


Üçüncü hediye; senin hayal gücün, hayal ettiklerine sahip olabilirsin. Ne kadar somut bir şekilde hayal dünyanı kafanda canlandırabilirsen ve ona uygun pozitif düşünceleri beyninde çağrıştırabilirsen ve öylece sanki  ‘o istediğin mükemmel Sen’e’ ulaşmışsın gibi kendinle konuşursan, bu senin gerçekliğin olur.



Bizim kendimize hediyemiz de bu üç hediyeyi kabul etmemizdir.

Çoğu kişi bu üç hediyeden ömrü boyunca habersiz yaşar.  Düşünmek yerine düşünülürler, kendi kendileri arasındaki iletişimde etken olmadıklarını düşünürler, düşünceyi yönlendirmenin mümkün olmadığını sanırlar.  Düşüncelerinde sürekli tasa, endişe, problemler ve korku üretirler. Sürekli endişelenmek var olma korkusu üretmek hayatta sahip olmak istemediğin şeylere sahip olmanın en kolay yoludur. Ne büyük akılsızlıktır bu. Bu bağışlanmış üç hediyenin farkında olursan nasıl düşünüyorum? Kendimle nasıl bir iletişimdeyim? Nasıl bir hayal gücüm var? Sorularını bilinçli cevaplayabilirsin. O zaman ideal geleceğini hayal dünyanda oluşturursun bu gelecek hayaline göre de kendinle olan iletişimini kontrol edersin. ‘ Başarmış insan kendisi ile nasıl konuşur?’ sorarsın kendine. İstediği yere gelmiş kişiye uygun davranır istediği yere gelmiş kişi gibi düşünürsün. Böylece ulaşmak istediğin yere, duruma ulaşırsın. Bu oyunda bir limit var mıdır? Hayır, ben inanıyorum ki yoktur. Hayat bir oyun yeridir, senin hayal gücünü yansıtan.  Burada belirleyici olan; oyunda ne kadar ilerlemek istediğin ve ne uzunlukta bir hayat süresine sahip olduğundur.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Wolfgang Borchert - Geceleri fareler uyur tabii ki...

Wolfgang Borchert - Mutfak Saati

André Stern hiç okula gitmemiş 42 yaşında bir çocuk