Narsist bir evladın kendi annesinden nefret etmesinin acı altı nedeni .

Kimsenin sesli söylemeye cesaret edemediği bir gerçeklik var. Bir evladın kendi annesinden nefret edebilmesinin altı acı sebebi. Sebep kötülük yada safi bir nankörlükten değil, hiç iyileşmemiş olan derin bir varoluşsal yaradan kaynaklanmaktadır. Bu nefret ahlaki bir karar değildir, etrafındaki görünmez duvarları sadece görebilmek için bile anlaşılabilmesi zorunlu olan psikolojik bir hapishanedir. Buradan itibaren okuyacağınız satırlar basma kalıp ifadeler değildir. Burada mesele Karl Jung'un kendisinin gölgeler, mekanizmalar, olarak betimlediği parçalanmış psikolojinin mimarisi ile ilgili projeksiyondur. Bu uçuruma atılan bakış, kabullenmeye hizmet etmez, bilgiye hizmet eder. Çünkü, bilinmeyen olarak kalanlar kaçınılmaz kaderimiz olur. Biz birlikte ender ışıklandırılan katmanlar arasından geçeceğiz. Altı sebepten herbiri parçalanmış psikolojinin başka bir yönünü ortaya çıkaracaktır. Belki de; önceden sadece karanlık olan o yerde, belki az birazcık daha ışık olacaktır. Birinci sebep bizi narsist savunmasının çekirdeğine götürüyor. Narsist çocuk kendi için görkemli bir öz imaj yaratmıştır; arkasında sadece boşluk olan pırıldayan bir maske. Bu sahte kimlik sağlam olmayan kırılgan kumdan inşaa edilmiş bir temel üzerine inşaa edilmiştir. Anne ama, çocuğunun kırılgan, bağımlı, tam tekamül etmemiş olduğu, o zamanlarda onun yanındaydı, o günleri hatırlıyor. Anne, narsist çocuğun çocukluğundan çıkarıp silmek istediği anıların yaşayan şahidi. Bu birinci sebep ile anne; tamamlanmamış olan tahammül edilemez kendisinin aynası oluyor. Jung bizim sosyal dünyaya gösterdigimiz persona maskesinden bahsediyor. Fakat narsist için bu maske çıkarılıp bir kenara bırakılacak rol değildir, o artık narsistin tek gerçekliği olmuştur. Annenin varlığı bu sorgulanır yapıyı tehdit ediyor. Anne çocuğunu bu zırhlanma öncesinden tanıyor. O anne ağlayan minik bebeği kollarına aldı sakinleştirdi, savunmasız ergene refakat etti. Bu hatıralar gencin muhteşem kişiliğine, görkemli olan öz imajına zararlı olabilecek gerçekler barındırıyor. Ana Metin: Almanca, Karl Gustav Jung Çevirmen: Saliha Gürbüz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Wolfgang Borchert - Geceleri fareler uyur tabii ki...

Wolfgang Borchert - Mutfak Saati